3) Interrail, İtalya - Bari & Roma, Güzel İtalya

Selamlar,

Adriyatik Denizi aşıldı ve hayatta nadir yapılacak uzun bir gemi yolculuğundan sonra kıyıda İtalya bayrağı görüldü. Yeni ülke, yeni şehir ve aynı heyecan. Bari’ye geldik.

Bari bizi sıcak karşıladı. Geçiş noktalarımızdan biri olduğu için kalmayı düşünmediğimiz ve gün içerisinde gezip ayrılacağımız bir yer Bari. Beklentilerimizin üstünde çıkması ise gerçekten olayı daha da güzelleştirdi. Hep o filmlerde gördüğümüz dar sokaklar, tarihi evler, sıcak ve neşeli İtalya insanı... Gerçekten İtalya’dayız dediğimiz yer Bari. Gerçek İtalya.

Sıcak havasıyla, neşeli insanıyla Bari’ye hemen alıştık. Küçük bir şehir olması ve bu sıcaklığından dolayı toplu taşıma kullanmak yerine yürümeyi tercih ettik. Sokak sokak gezerken Bari sokaklarının tadını çıkardık. Bari çok güzel. Bir ülkede ilk geldiğiniz yer, ilk izlenim gerçekten önemli ve Bari eminim ki kimsede kötü bir izlenim bırakmayacak kadar güzel bir şehir. Ayrılırken şunu sordum kendime; acaba Güney İtalya’yı mı gezmeliydik? Bir yandan da aklım Roma ve kuzeyde. Tabi ki Roma ağır bastı ama kendi kendime de bir söz verdim. Güney İtalya’yı doya doya gezip görücem. Elbet bir gün diyoruz ve Roma’ya gidiyoruz.

Roma büyük ama bir o kadar kullanışlı ve basit bir istasyonla size merhaba diyecektir. İstasyon içerisinde bulunan metro ağından şehrin neredeyse her yerine ulaşabilirsiniz. Biz mi? Emanete bırakır bırakmaz Kolezyum’a gittik. Kolezyum’u görünce çok şaşıracağıma emindim ki öyle de oldu. Görür görmez bi bakakalıyorsunuz. Onca film, kitap ve hatta oyunlara konu olan bir yapı ve hala eski görkemli günlerindeki gibi. Nasıl oluyor da ülkemde şehirlerin sembolü kaleler bile sağlam değilken asırlar önce yapılan bu yapı heybetlice duruyor, hayret. Etrafında çokça vakit geçirebilir, kafelerde oturabilir, çimlerde uzanabilir ve tabi dilerseniz o alanda ki tek tarihi eserin Kolezyum olmadığını görebilirsiniz. Burası beklediğimden de fazla. Her yerde tarih var ama her yerde. Daha şimdiden Roma’ya hayran kaldık.

Roma büyük bir şehir ancak eski merkezi bir gün ayırıp yürüyerek gezmenizi tavsiye ederim. Bütün gün yürümek elbette yorucu olsa da görülecek o kadar çok şey var ki, buna değer. İspanyol Merdivenleri, Panteon, Aşıklar Çeşmesi, Piazza Venezia ve daha nicesi ama bunlar sadece bilinen yapılarken o sokaklarda yürürken adını bile bilmediğimiz, daha önce duymadığımız onca güzelliğe rastladık. En son şunu anladım; bitmeyecek. Her sokakta bir eser, her sokakta bir yapı, her yer tarih... Roma başka bir şey, başka bir şehir. İtiraf etmeliyim ki burası beni benden aldı. Sanırım İtalya hayranlığımın ateşlenmesini sağlayan yer oldu Roma.

Roma’da ilk günümüzde Couchsurfing’den yararlandık ve Türk bir arkadaş bulduk. Her şey güzel, dediği tramvaya bindik, dediği durakta indik; Trastevere. Ulaşamadık çünkü kendisini orada bulamadığımız gibi wifi bağlantımızda kayboldu. Tekrar meydana dön, bağlan, anlaş ve tekrar git ama yine bulama, şarjın bitsin ve bir yer bul doldur derken saat zaten 3 oldu. Tabi Trastevere adında 3-4 tane durak olunca ve bizde hangisi diye sormayınca tekte tutturmak zor. Sağolsun en sonunda bulduk birbirimizi ve bizi yaşadığımız trajikomik olaylara rağmen ağırladı. Facebook’ta Interrail Türkiye sayfasından seyahatlerinizde sizi ağırlayacak Couch bulabilirsiniz. Hem maddi açıdan iyi olurken hem de yeni insanlar tanımanızı sağlıyor.

İtalya en uzun süreyi geçirdiğim ülkeydi, en sevdiğim ülke olduğu gibi. Roma'dan sonraki durağımız Firenze, yani Floransa. Floransa bir kaç tepenin eteğine ve arasına kurulmuş ufak ama şirin, samimi bir şehir. Tarihi yapısı dikkat çekiyor. Ortasından geçen nehir, köprüler ve o köprülerdeki gösteriler, müzikler gerçekten çok hoş. Şehrin ortasında gerçek olduğuna inanamayacağınız, kalemle çizilmişte dokunsanız gerçek olmadığını anlayacakmışsınız gibi öylece duran Duomo'ları insanı gerçekten hayran bırakıyor. Şehir bazı Avrupa kentlerinin aksine yaşayan bir şehir. Akşamları şehir merkezi, meydanlar ve köprüler cıvıl cıvıl, her zaman hareket var. Kalacak yer konusuna gelecek olursak hem ekonomik, hem güvenilir hem de gerçekten iyi bir yer arıyorsanız Michelangelo Tepesinde yine tepeyle aynı taşıyan camping alanı var. Şehre tepeden bakan, yakınlarında market, meydan, manzara alanı, yeme-içme mekanlarının olduğu ama bi yandan da şehir gürültüsünden uzak, ağaçların altında mis gibi bir yer. Çadırınız varsa orada çadır kurabilirsiniz, yoksa ek ücret karşılığında çadır kiralayabilirsiniz. Gerçekten çok ucuz. Floransa, en sevimli şehirlerden birisi ve Pisa buraya sadece 1 saat. Ancak beklentileriniz olsada Pisa'da Pisa Kulesi'nden başka bir şey olmadığını söylemek zorundayım. Şehri tamamen gezmeniz, Pisa Kulesi ve çevresi hariç, 1 saatinizi almayabilir. Yine de, Pisa Kulesi muh-te-şem!

Milano diğer durağımız. Geçirdiğimiz 2 gün şehir için yetti ve önemli yerleri gezip görebildik ancak hem sezon sonuna hem de tatile denk geldiğimiz için San Siro'da bir maç izleyememek içimde kalmadı değil. Bir gün yapıcam! Her neyse, Milano gerçekten güzel bir şehir ama bilmelisiniz ki pahalı bir şehir. Diğer İtalya şehirlerine göre öyle. İtalya'da kuzeye çıktıkça fiyatların arttığını çok kişiden duydum. Milano'da geceleri gar çevresinden ve karanlık, sessiz sokaklardan uzak durmanızı öneririm. Çok fazla tehlikeli insan bu tarz yerlerde ve gar çevresinde takılıyor. İşin daha kötü yanı ise grup olarak takılmaları. Dikkatli olmanızda fayda var. Bunlar dışında kesinlikle şehir içi tramvayı kullanmalısınız. Hem ulaşım çok kolaylaşıyor, otobüse göre, hem de gerçekten güzel bir havası var.

Kuzeye olan yolculuğumuzda görüşmek üzere. Teşekkürler.

#blog #vlog #italya #italy #roma #bari #seyahat #yolculuk #interrailtürkiye #interrail #avrupa #avrupaturu